Biyometrik Veri: Kişiye ait fiziksel (parmak izi, avuç içi izi, yüz, iris, retina, kulak, el damarı, vücut kokusu veya DNA bilgisi şeklinde) veya davranışsal (ses, yürüyüş, imza,klavye tuşlarına basma şekli vb.) özellikleri tanıyarak kişinin kimliğinin belirlenmesini veya doğrulanmasını sağlayabilmek için geliştirilmiş bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerdir.
Parmak İzi; insanların, fiziksel ve biyolojik özelliklerini tanımlamak için kullanılan biyometrik şekillerdendir. Parmak uçlarında, birinci boğumdan itibaren, tırnak dibine kadar olan bölgede, her insanda farklı şekillerde bir araya gelen, kabarık çizgisel hatların, vücutça salgılanan biyolojik sıvının cisimler üzerine bulaşmasıyla, cisimler üzerinde oluşturduğu izlere parmak izi denir.(Bıçak,s.512) Parmak izi hamileliğin 4.ayında ceninde oluşur. Deri üzerinde tahribata neden olan kaza veya şiddetli deri hastalıkları dışında ölünceye kadar değişmez.
Özellikleri :
1.Değişmezlik: Anne rahminde 3-4. aylarda oluşumu tamamlanan parmak izleri hayat boyunca devam eder, ölüm ve çürüme ile kaybolur. Parmak izinin değişmesi mümkün olmadığı gibi değiştirilmesi de mümkün değildir. İnsan vücudu zamanla değişmekte ve yenilenmektedir. Ancak DNA kodu, sinir hücreleri, kemik ve dış yapısı, parmak uçlarındaki şekiller (parmak izi) sabit kalmaktadır. Yanma, sıyrılma veya aşınma gibi nedenlerle üst deri tabakası tahrip olsa bile, yeniden meydana gelen üst deri tabakası eski şekline uygun olarak yenilenmektedir. Derin kesikler, parmak izi modelini etkileyebilmekle birlikte, derin olmayan yüzeysel kesikler veya soyulmalar, parmak izi karakterini geçici olarak değiştirir. Bu nedenle, deri tabakalarındaki bir tahribat nedeniyle parmak izi şekillerinin değişmesine imkan yoktur. Ancak alt deri tabakası da tahrip olduğu takdirde parmak izi şekli bozulabilir. Tahrip olan bölgede yeni bir parmak izi şekli çıkmaz. Bir yara izi meydana getirir. (Bıçak s.513) Parmak izi, derinin üst tabakasına ait bir iz değildir. Papil hatlarının kökleri derma tabakasındadır. Dış etkenlerle aşındırılan izlerin yerinde oluşan izler öncekinin aynısıdır. Parmak izinin kopyaları yapılsa da parmak izinin eşya üzerinde bırakmış olduğu ter bulunmadığı takdirde parmak izi yine oluşmaz. İki mısır çekirdeği aynı değildir. İki zebranın çizgi düzeni aynı değildir. İki çita da aynı leke düzenine sahip değildir. Benzer şekilde hiç bir parmak izi de birbirinin tıpa tıp aynısı değildir.
2.Benzemezlik ve Benzetilmezlik : Parmak izinin kriminal biliminde kullanılmaya başlanmasından günümüze birbirinin tıpa tıp aynısı iki parmak izi tespit edilememiştir. Galton’un hesabına göre böyle bir tespit için, 64 milyar parmak izi incelenmelidir. İkizler de dahil olmak üzere birbirinin aynı iki parmak izi bulmak mümkün değildir. Sahte parmak izi bırakılması da mümkün değildir. Herhangi bir madde ile izleri taklit edilebilir ise de dokunulan cisme parmak uçlarındaki çizgi ve boğumların şekline uygun olarak ter tabakası bırakacağından, üzerinde binlerce ter çıkış deliği bulunan sahte parmak izi bırakmak teknik olarak imkansızdır.
3.Sınıflandırılabilirlik: Bir parmak izi üzerinde karşılaştırılabilecek yaklaşık 150 kişisel hat özelliği bulunmaktadır. Özellikli noktalar; hat sonu, çatal, kısa hat, ada nokta olmak üzere dört çeşittir. Her parmak izinin bulunma ihtimali 64 milyarda bir olarak hesaplanmıştır. Bir parmak izinin diğer parmak izine benzerliğinin ifade edilebilmesi için asgari, 16 ortak kabartma izinin varlığı şarttır.
Kontaminasyon: Parmak izlerinin bırakıldıktan sonra cisme çeşitli maddelerin bulaşarak kirlenmesi sonucu parmak izi bozulabilmektedir. Parmak izini oluşturan papillerin arasının kir ve partiküllerle dolu olması da yüzeye bırakılan parmak izinin kısmen veyahut tamamen bozulmasına yol açmaktadır.
Meslek: İnşaat işçileri, bulaşıkçılar gibi mesleklerle uğraşan kişilerin papil hatları günden güne deforme olmaktadır ve bundan dolayı da parmak izlerinin gelişimini etkilemektedir. Karakteristik özelliklerin azalmasına yol açan bu durum arşivden parmak izlerinin tespitini zorlaştırmaktadır.
Cinsiyet: Cinsiyet faktörü de latent parmak izlerini etkilemektedir. Bayanların papil hatları erkeklere nazaran daha incedir. Temas edilen yüzey de kapladığı alan ve birim zamanda salgıladıkları sıvı daha az olup dolayısıyla temas yüzeyine daha zayıf parmak izi bırakmaktadırlar.
İklim ve Çevre: Nem, yağmur, aşırı sıcak veya soğuk ortam, kapalı veya açık ortam gibi durumlarda parmak izi gelişimini etkilemektedir. Soğuk yerlerden çalışan insanların ter bezleri sıcak yaz aylarında fazla salgılanmaktadır. Çalıştığı sıcak olan kişilerin de soğuk kış aylarında çok az parmak izi salgılanmaktadır.
Yaş: Yaşlı insanların epidermis tabakalarının gençlere nazaran daha düzelmiş ve elastikiyetini kaybetmiştir. Sebakus bez sayısı yaşlılarda daha az, parmak izi sıvısındaki aminoasit miktarı daha düşüktür ve bu nedenle de gençlerde parmak izi geliştirilebilen bazı reaktifler yaşlılarda aynı kalitede geliştirilememektedir.
Hastalıklar: Bazı hastalıklara sahip insanların parmak izi sıvılarında, olması gereken bazı maddelerin olmayabildiği ya da miktarının çok azaldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bu hastalıkların tedavilerinin de, kullanılan ilaçların parmak izi sıvılarının içeriklerini ve miktarlarını etkileyebilmekte ve bu durumun latent parmak izlerinin cisim üzerinde bozulmadan kalabilme süresini etkilemektedir. Ayrıca parmak izi bırakılırken kişinin ruhsal durumunun da (kızgın, heyecanlı vb.) parmak izi sıvısını etkileyebilmektedir.
Uzman Hataları: Olay yerinde yapılan parmak izi tespitlerinde tozlamanın fazla yapılması, fotoğraflama yapılmaması, çıplak elle toplanan bulgular, bulguların iyi şekilde paketlenmemesi, laboratuvarda parmak izi geliştirmesi yapan uzmanların dikkatsizliği geri dönüşü olmayan deformasyonlara yol açabilmektedir.
Yüzey Özelliği: Parmak izini geliştiren en önemli faktörlerden birisidir yüzey özelliği. Bazı izler bazı yüzeylerde çok iyi bir şekilde kalmaktadır. Fakat bazı yüzeyler vardır ki bu yüzeylerden parmak izi geliştirilmesi oldukça zordur. Pürüzlü yüzeyler parmak izlerinin oluşumunu çok fazla etkilemektedir. Bu yüzden böyle ortamlardan parmak izi tespitleri çok zor olmaktadır. Metal üzerinden iyi bir parmak izi alımı geçekleştirilirken metalin paslı olması parmak izinin geliştirilmesini zorlaştırmaktadır. Parmak izi bulunan yüzeye çok kez başkaları tarafından dokunulması da parmak izini etkileyen bir durumdur. Yüzey üzerindeki mevcut kan, yağ, asit vs. çevresel etkenler de parmak izi oluşumuna etki etmektedir. Yüzeyin cam, metal veya plastik olması da bir etkendir. Cam ve metal yüzeylerde parmak izi genelde, gözle görülebilir şekilde kalabilmektedir. Plastik, poşet, naylon ve pürüzlü yüzeylerde gözle görünmeyen mevcut parmak izinin ortaya çıkartılması için çeşitli bilimsel yöntemler kullanılmaktadır.
Yüzeye Dokunuş Şekli: Özellikle yüzeye dokunurken parmağın kaydırılması oluşacak olan izi bozmaktadır. Fakat dikey dokunuşlar parmak izi oluşumu için uygun olan dokunuşlardır.
Psikolojik Durum: Kişinin o an korku, telaş, heyecan gibi durumlar içinde bulunması salgı sistemini hızlandırdığından bu kişilerin parmak izlerini ortama bırakmasını kolay olmaktadır. Kişinin günlük yaşantısını sürdürdüğü andaki salgı durumu ile yenilen yiyeceklerin, giyilen giysilerin vücutta yarattığı salgı durumla oldukça farklılık göstermektedir.
Parmak İzinin Yaşı: Parmak izinin yüzeye bırakılması ile incelenmesi arasında geçen süresi de parmak izinin gelişimini etkilemektedir. Özellikle yeni bırakılan parmak izlerinin gelişimi daha iyidir. Fakat bu süre içerisinde yukarıda sayılan tüm özelliklerin etkisi de parmak izinin gelişiminde büyük rol oynamaktadır.
Taze cesetlerden parmak izi alınması olanaklı olduğu gibi, suda kalıp buruşan cesetlerin parmak izlerinin alınması da mümkündür. Yanmış veya çürümüş cesetlerde parmak izi almak mümkün değildir. Az da olsa papil hatlarının mevcut olması gerekir.
Düz ve emici olmayan eşyalar üzerinde diğer şartların da uygun olması halinde parmak izi uzun yıllar kalabilmektedir. Kağıtlar üzerine bırakılan parmak izleri bir kaç gün içinde bozulur. Bunda kağıdın emiciliği belirleyicidir. Sıcak ve kuru havada parmak izleri çok çabuk kaybolur. Doğrudan güneş ışığına maruz kalan izlerin ömrü çok daha kısadır.
Bir canlıya ait bütün DNA parmak izleri birbirinin eşitidir. İki kişinin tesadüfen aynı genetik parmak izine sahip olabilme ihtimali, istatistiki olarak milyarda bir ile ifade edilebilecek kadar düşük bir derecededir.
Sadece bir damla kan, idrar, tükürük, sperma, vajinal sıvı, menstrüasyon kanı, süt, biyolojik bir doku parçası, bir adet kıl veya saç teli kişinin genetik kimliğini belirlemek için yeterlidir. Bir suç mahallinde bulunan böyle küçük bir vücut kalıntısından DNA izole edilmekte ve az elde edilen DNA’nın PCR metotlarıyla çoğaltılıp ASO teknolojisiyle polimorfik genotipi tespit edilebilmektedir.
Nükleik veya moleküler sondalama denen yeni teknikle; saç teli, bir damla kan, sperma veya biyolojik bir doku parçasının proteininden hareket edilerek, genetik koddan faydalanmak suretiyle, bu proteinin üretimini sağlamış olan gen dizisini bulmak mümkündür.
Günümüzde suç failini, bıraktığı genetik parmak izinin incelenmesiyle ortaya çıkarmak mümkün olmaktadır. DNA parmak iziyle % 99’un üzerinde bir başarıya ulaşılabilmektedir.
Genetik parmak izi usulüyle, bir çocuğun babası belirlenebildiği gibi, kalıtımla ilgili veya bulaşıcı hastalıklar da teşhis edilebilmekte ve bir sığırın cinsiyeti önceden anlaşılabilmektedir. Bu usul sayesinde hayvan yetiştiricileri isteğe bağlı olarak erkek veya dişi embriyoları ineklere aşılayabileceklerdir. Kadın ve erkek arasındaki farklı biyokimyasallardan, fizyolojik ve anatomik farklılıklardan dolayı parmak izi desenlerine göre cinsiyet ayırımı yapılmaktadır. Aynı zamanda cinsiyet ayırımı por aralığına ve papillerin inceliğine göre % 75-80 tespitle doğrulanabilmektedir. Bunlarla birlikte kişinin; Kulağının kıkırdak yapısının kıvrımları ve çizgileri , vücut kokusu, burundaki gözenekler, yürüme tarzı, kafatası ve tırnak kıvrımlarından da kimlik tespiti yöntemleri kullanılabilmektedir.
2559 sy. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu Md.5 göre, Polis:
Parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez. Sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren 10 yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren 80 yıl geçtikten sonra sistemden (APFIS; OTOMATİK PARMAK İZİ TEŞHİS SİSTEMİ) silinir.
İşlenmiş bir suçla bağlantılı olarak tespit edilen parmak izinin kime ait olduğunun araştırılması ile kayda alma, kolluk tarafından doğrudan yapılamaz. Adli görevle ilgili parmak izi kaydının alınması için CMK md.160 ta belirtilen genel kural gereğince Cumhuriyet savcısının yazılı emir vermiş olması gerekir. CMK md.81 de üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın; kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde C.Savcısı talimatıyla fotoğraf, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntülerinin kayda alınarak, soruşturma-kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacağı, PVSK md.5 gereğince kolluğun da gözaltına alınanların parmak izi ve fotoğraflarını alacağı hükmüne yer verilmiştir. PVSK md.5 suç ayrımı yapmaksızın gözaltına alınanların parmak izinin alınacağını hüküm altına almaktadır. Parmak izi aynı zamanda kişisel veridir. Dayanaksız olarak kişisel veri (4.CD.2020/11581 E.2021/8890 K.) niteliğindeki parmak izinin sisteme kaydı, TCK Md 135/1 gereğince sorumluluk gerektirir. Parmak izi veri sistemi gizlidir. Suç işlenmesinin önlenmesi ve suçun aydınlatılması amaçları dışında kullanılamaz. Sistemde yer alan parmak izleri; kimlik belirlenmesi, suçun önlenmesi ya da yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturma kapsamında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla hakim, savcı ve kolluk tarafından kullanılabilir. Parmak izinin aksine; gönüllü fotoğraf tespiti ve kaydı yasaklanmıştır. APFIS sistemi, milyonlarca parmak izi arasında karşılaştırma yapabilmekte, zamandan ve masraftan tasarruf sağlamaktadır. (Türk Ceza Hukukunda Parmak İzi/Dr.Göhhan Taneri,s.36,50,17,18,19)
PARMAK İZİNİN DELİL DEĞERİ : Şüpheli veya sanığın olay sırasında eldiven giymemesi ya da ellerini kaplayan bir başka korucu kullanmadığı müddetçe olay mahallinde parmak izi bırakması mümkündür. Şüphelinin, herhangi bir cismi tutması ya da kendisini desteklediği sırada parmak izinin kalması mümkündür. Ter ya da cilt yağının kaldığı temas yüzeylerinden elde edilebilir. Parmaklara, kan ya da toz gibi maddelerin bulaşması halinde de parmak izi tespit edilebilmesi mümkündür. Parmak izinin, belli bir suçun mutlak bir kişi tarafından işlendiği yönünde kesin delil olduğunu söylemek oldukça güçtür. Ancak yargılama mercine kanaat oluşturabilir. Silahta tespit edilen bir parmak izinin bu silahın mutlaka bu kişi tarafından kullanıldığını göstermeyeceği, ancak bu silahı eline aldığı yönünde kesin kanaat oluşturabileceği söylenebilir. Hırsızlık, kaçakçılık ve uyuşturucu suçlarında suçun sübutu yönünden sıklıkla kullanılabildiği görülmektedir. Ancak bu olaylarda dahi sanık savunmasının makul surette aşılması gerekir. Sanığın savunmasında belirttiği tüm ihtimallerin yargılama merciince göz önünde bulundurulması zaruridir. Her türlü şüpheden uzak, kesin bir kanaate ulaşılamaması halinde, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmesi gerekmektedir. Örneğin yol üzerinde bırakılan bir araca, yoldan geçen bir yayanın araca dokunması suretiyle de araçta parmak izi çıkabilir. Bu halde salt araç dış yüzeyinden parmak izinin tespit edilmesine istinaden mahkumiyet tesisi, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin açık ihlalidir. Parmak izi değerlendirmesi yapılırken, izin cismin neresinden çıktığı, cismin nerede bırakıldığı, izin cisimin fiziki niteliği de göz önünde bulundurularak yok olma süresi vb. etkenler bir bütün olarak değerlendirilmelidir. (Polat.s.337-Ünver/Hakeri/Yener, Ceza Muhakemesi Hukuku,10.baskı,s.64) Suç mahallinde bulunan fren izi, parmak izi-ayak izi, saç, elbise parçası, kan, kıl, tükürük, meni, kovan birer belirti delili olup, olayın aydınlatılmasında çok önemlidir. DNA analizine tabi tutulan veya uzman bilirkişisinden rapor aldırılan bu türden bir kısım veriler, önemli delil niteliğine dönüşebilmekte hatta bazen kesin delil niteliğini alabilmektedir. (2.CD.07.05.2013 T.,2012/24028-2013/11836) Örneğin sigara izmaritine bulaşmış tükürük örneğinden elde edilecek DNA profilinin karşılaştırılması amacına, zemin yüzeyinden elde edilen kan örneğinin genotipik özelliğine , mağdureye ait iç çamaşırda ve sweat t-shirt üzerindeki lekelerde bulunan DNA profiline , Maktülün tırnak arası svaplarındaki kan örneğine , BTK-BAZ HTS verilerine dair karşılaştırma yapılmak suretiyle, uzman bilirkişisinden veya ilgili ihtisas dairesinden temin edilen raporlar, veriyi belirti olmaktan çıkararak hakime kanaat verici önemli delil niteliğine dönüştürebilmektedir. Yargılama merci delilleri değerlendirip sonuç çıkarırken, akıl yürütme (Mantık Kuralları), Tecrübe Kuralları ve karineleri göz önünde bulunduracaktır. CMK md 217 göre (Delilleri Takdir Yetkisi) ; ” Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” Dolayısıyla değerlendirme konusu vasıtalar, duruşmada ortaya konulmuş ve tartışılmış delillerdir. Diğer taraftan hakim, duruşmada ortaya konan ve tartışılan delilleri vicdani kanaatine göre değerlendirmekte serbesttir. Ceza yargılamasında bir delilin hükme esas alınabilmesi için sağlam ve diğer delillerle uyum içerisinde olmasının yanı sıra bu delilin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesi ve yargılamaya getirilmesi gerekir. Yargılamayı yapan hakimin, delil değerlendirmesinde mantıkla çelişki içerisinde bulunmaması gerekir. Akıl yürütme (Uslumlama); mantıkla belli bir dizi önermeden sonuç çıkarmaya denilir. Akıl yürütme sırasında kullanılan mihenk taşı da tecrübe kuralıdır.(7.CD.18.06.2013, 2012/18842-2013/16319, 1.CD.11.05.2011, 2010/7158-2011/3028 ) Tecrübe kuralları; gözlemlerinden elde edildikleri olaylardan bağımsız, bunlar üzerinden gelecekteki yeni olaylar için de geçerlilik iddia edilen tanımlamalar, genel içerikli varsayıma dayalı hükümlerdir. (YCGK,01.01.2001, 2001/9-145-2001/152, YCGK, 22.05.2012,2011/1-480,2012/207) Hayatın olağan akışı kavramı ile kastedilen tecrübe kurallarıdır. (YCGK, 17.11.2009, 2009/7-160-2009/264, 9.CD.13.06.2006, 2006/3269/3269-2006/3336) Vicdani kanaat; maddi uyuşmazlığı çözmeye yetkili makamın, son soruşturmada, muhakeme faaliyeti sonucunda, aklını rehber yaparak ve hukukun çizdiği sınırlar içinde kalarak, maddi olayın oluş biçimine dair ulaştığı, kendi açısından şüpheye yer vermeyen bir kanaat olup, maddi olayın ispat edilmesinin yetkili makam açısından bir ölçütüdür. (Feyzioğlu, Vicdani Kanaat, s.109)-(Ceza Muhakemesinde İspat ve Şüphenin Sanık Lehine Yorumlanması, Doğan Gedik-Mahir Topaloğlu, s.234-250, 344.)
Bu noktada önemli gördüğümüz Yargıtay 6.Ceza Dairesinin kararını aktaralım: “Yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikler vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir. Yani sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlemektir. Olay belirlendikten sonra, olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Hakim bugüne dayanarak dünü öğrenir. Dün hakkındaki şüphesini deliller sayesinde yener. Şüphenin yenilmesi yerini belirliliğe terk eder. Delillerin gösterdiği, objektif bakımından bir (ihtimal) dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır.Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta aranan belirlilik ortaya çıkar. Her olayda lehe ve aleyhe deliller vardır. Kanaati meydana getiren delillerin tek tek değerlendirilişi kadar hep birlikte değerlendirilmesi de mümkündür. Deliller bütünlük teşkil ediyorsa, bir bütünün birbiri ile uyuşan ve birbirini tamamlayan parçaları ise, bu hakiki delildir. İspat konusu, gerçeğin bir parçası olan olay hakkında hüküm vermektir. Gerçekten Hakim geçmişte ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmeye mecburdur, elindeki imkan, bu gündür. Bu günden maksat da, varlığını duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil; budur. CMK.217/2.maddesi gereğince sanığa yüklenen suçun hukuka uygun olarak elde edilmiş, her türlü delille ispatı mümkündür. Mantığa, bilimsel verilere, fizik kurallarına, herkesçe bilinen somut duruma, hayatın olağan akışı içinde gündelik yaşamda edinilen karine niteliğindeki bilgilere aykırı olması ya da tanığın gerçeği söylemediğinin ortaya çıkması gibi reddi için haklı makul ve kabul edilebilir hukuki gerekçeler gösterilmesi zorunludur. Delillerin bu günün akılcı anlayışına göre, Hakimin kanaati, ispat edilmesi istenen olayların tahlil ve tetkiki ile lehe ve aleyhe bütün şartları tenkit ve değerlendirmesinin mahsulü olacaktır. İspat edilmesi gereken şüpheli olandır. Delil maddi veriler olduğu gibi delillerden biri de tanıktır. Bütün ispat araçları delildir. Tanık taraflardan olmayan, fakat olay hakkında görgü ve bilgisi olmuş bir kişinin, o olay hakkında beş duyusu ile edindiği sübut konusunda karar verecek mahkeme veya Hakim huzurundaki sözlü beyanıdır. Sanık dışında herkesin bu konumda ele alınabileceği dikkate alınarak, değerlendirme yapılacaktır. Soyut olarak delil eşit değerdedir. Suç konusu veya aleti olayın bir parçası iken, tanık kişinin beyanı ise olayı yansıtan bir delil olup, olay yerinde kalan her türlü iz ve eserde belirti delil olup olayı temsil eden dolaylı delildir. Asıl olan bu delilin güvenirliğidir. Hal böyle olunca soruşturma ve kovuşturmada toplanmış bulunan tüm deliller tartışılıp, bunun sonucu filin faili olduğu saptanan sanığın mahkum edileceği muhakkaktır.” (6.CD.21.01.2014, 2011/16588-2014/1054)
Kan, Kıl, Tükürük, Burun akıntısı, Ter, Meni, İdrar, Vajinal Savap, Anal svap, doku parçası, Kemik, Diş, Tırnaklar, Gaita (Dışkı), Kepek ve Deri döküntüleri vücutta DNA bulunan numuneler olup, DNA analizi yapılarak çıkan profil için mukayesede, biyolojik delil olarak kullanılmaktadır.
Maddi Delil : Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan, meydana gelen bir olayın suç olup olmadığına, fail, mağdur ve olay yeri arasındaki ilişkinin ispatına ve failin tespitine yarayan, soruşturma ve kovuşturma evresinde delil olarak kullanılabilecek nitelikteki maddi yapıya sahip fiziksel bulgulardır. Bunlar;
El svabı da bir kimyasal delildir. Bir kişinin ateşli silah kullanıp kullanmadığını tespit etmek amacıyla kişinin ellerinde atış artıkları araştırılır. Ateşli silah yarasının bulunduğu bölgelerde de svap alma işlemi uygulanmaktadır. Buralarda rastlanan barut partikülleri aynı zamanda atış mesafesinin (ne kadar uzaklıkta ateş edildiği) tayinin de uzmanlara yardımcı olmaktadır.( Dr. Oğuz Karakuş, Kriminalistik, sy.23,24,25,26)
Avuç izi; el ayasının yüzeylerde bıraktığı izlerdir. El ayasını parmaklar ve bilek ile kesişim noktaları şeklinde sınırlayabiliriz. Çıplak ayak izleri ayak tabanının meydana getirdiği izlerdir. Odontologlara göre; kişilerin diş dizisi, dişlerin sayıları, açılanmaları ve çenelerin kapanış ilişkileri parmak izi kadar kişiye özgündür. İki ağız dental yapısı hiç bir zaman tam olarak birbirine uymaz. Bu nedenle de kişilerin dişlerinden kimliklerini tespit etmek mümkündür.(Isırık/diş izi)
Balistik Bilimi : Balistik kelime anlamı mermilerin itme kuvvetini, uçuşunu ve çarpma etkisini inceleyen bilim dalıdır. Balistikte silah ile birlikle mermi çekirdeğinin, mermi çekirdeği parçalarının veya saçma tanelerinin incelenmesi esas alınır.
Balistik beş bölümde incelenir;
Cinayet, yaralama, gasp, intihar, saldırı (insan, mekan) gibi bir çok olayda başta ateşli silah kullanımı olmak üzere ateşsiz silahın kullanımı durumunda olayda durum tespiti için olay analizi ve balistik incelemenin yapılması suç analizi için önemlidir. Olayda silahın (ateşli, ateşsiz), başta silahın tespiti, şahısların olayla irtibatlandırılması, olayın nasıl geliştiği vb. birçok hususun aydınlatılabilmesi mümkündür.
Ateşli silah yaralarında genel olarak;
Ateşli silahlar çalışma sistemleri, bıraktıkları artıklar, hedef üzerin-deki etkileri ile oluşturdukları izler bakımından birbirlerine çok benzerler. Ateşli silahla bir atış yapılırken sırası ile; tetik çekilir. Buna bağlı olarak horoz veya ateşleme iğnesi kapsüle vurur neticede kapsül içindeki hassas madde (fulminat) yanar ve oluşan alev kanallarından geçerek barutu ateşler. Ateşlenen barut potansiyeli oldukça fazla bir gaz ile mermiyi kovandan ve namludan çıkarır. Sistemin bu işleyişi neticesinde şu izler oluşur;
Bu ateşli silahlara özgü çalışma sistemlerine bağlı olarak başta parçaların uyumu olmak üzere tabanca vb. silahların olay ile irtibatları tespiti yapılır. Her ateşli silah kendine has özelliklerde izleri oluşturur. Bu izler aynı marka, aynı çap ve aynı modeldeki diğer bir ateşli silah izine benzemezler. Belirtilen izlerin her silah tarafından farklı şekillerde oluşturulması sayesinde balistik incelemeler sonucu izlerin hangi silah tarafından oluşturulduğunu tespit etmek mümkündür. Ateşli silahlarda ortak ve benzer bir konu da ateş eden her silaha ait “Atış Artıklarının” kalmasıdır. Ateş eden şahsın elleri ile kol ağızlarında, mermi çekirdeğinin giriş deliklerinde, silaha çok yakın şahıs üzerinde, ateş eden silahın mekanik aksamında barutun yanmasından kaynaklanan değişik artıklar kalır. Elbise ve çamaşırlar üzerindeki mermi deliklerinin çapları dokumanın sıklığı nispetinde muntazam kenarlı ve yuvarlaktır. Mermi çamaşır ve elbiseler üzerinde genellikle kendi çapına eşit bir delik açar, fakat kaba dokumalı kumaşlar üzerindeki mermi deliklerinde, delik çevresindeki elyaf dağılarak deliği daha büyük gösterir ve delik çapının doğru bir ölçüsü alınamaz. İnsan vücudunun mermi nüfuzuna karşı mukavemeti her noktasında aynı değildir. Bu sebepten vücudun her yerine isabet eden merminin nüfuz kabiliyeti, bu merminin enerjisine, şekline ve gömlekli olup olmamasına bağlı olduğu gibi, vücudun bu kısmının elbise ile örtülü veya çıplak ve merminin vücut içindeki yolu üzerinde kemik veya adale kısmına isabet etmiş olmasına göre de çok farklı olur. Vücudu bir taraftan diğer tarafa delerek geçmiş gömlekli bir mermi, bazen çok önemli olmayan bir yara meydana getirdiği halde, çıplak kurşundan mamul olan ve vücuda isabet ettiği yerde ezilerek parçalanmış bir mermi, az derin fakat geniş ve önemli yara meydana getirebilmektedir. Ölüm sonrası balistik ve silah incelemesi; olay yeri, ceset ve silah ve mühimmatları üzerinde yapılması gerekir.
Personelden Kişisel Veri alınması kapsamında olan “parmak izi tarama sistemi” ile mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesi kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alındığında, Anayasa’da ve uluslararası sözleşmelerde belirtilen temel hak ve ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı…Danıştay 5. Daire 2013/5342 E. 2013/9525 K.
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas | : 2022/1556 |
Karar | : 2022/7913 |
Tarih | : 02.11.2022 |
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, … bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir(…)”
Esas | : 2019/8388 |
Karar | : 2022/7297 |
Tarih | : 07.06.2022 |
Sanığın suçlamayı kabul etmediği ve söz konusu maddelerin başkaları tarafından kapıları açık vaziyetteki evine atıldığını savunduğu, ele geçen maddelerin sarılı olduğu ambalajlarda parmak izi
Esas | : 2020/26898 |
Karar | : 2022/9540 |
Tarih | : 17.05.2022 |
Müştekiye ait halk otobüsünün sürgülü camı açılarak içinden hırsızlık yapıldığı olayda, dosya içerisindeki raporda, sanığın aracın sürgülü camının iç yüzeyinde parmak izinin çıktığının tespit edildiği, ancak sanık atılı hırsızlık suçunu işlemediğini, söz konusu halk otobüsüne yolcu olarak bindiğini, bu sebeple parmak izinin çıkmış olabileceği yönündeki aşamalarda değişmeyen savunmasının aksine, yüklenen suçu işlediğine ilişkin, mahkumiyetine yeterli, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun delil bulunmadığı, gözetilmeden beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Esas | : 2020/8438 |
Karar | : 2022/6174 |
Tarih | : 12.05.2022 |
Sanığın 14/10/2014 tarihli eylemi sabit ise de; 17/09/2014 tarihinde diğer sanık …’in uyuşturucu maddeyi satışa arz etme eylemine iştirak ettiğine ilişkin diğer sanık …’in üzerinden ele geçirilen uyuşturucu madde paketlerinden birisi üzerinde tespit edilen, ancak ne sebeple oluştuğu kesin bir şekilde açıklanamayan ve bu haliyle tek başına suça iştirak için yeterli görülmeyen sanığa ait 1 adet parmak izi dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Esas | : 2020/29000 |
Karar | : 2022/8811 |
Tarih | : 09.05.2022 |
Sanığın tüm aşamalarda, müştekinin işyerinde tam olarak hatırlayamadığı 2009-2010 yılları arasında çalıştığını, suç tarihinden yaklaşık 4-5 ay önce ise iş yerinden ayrıldığını parmak izinin bu yüzden çıkmış olabileceğini beyan etmesi karşısında; müştekiye, sanığın hırsızlık konusu işyerinde çalışıp çalışmadığı sorulmadan ve sanığın suç tarihinde kullandığı hattın suç tarihindeki baz istasyonu bilgilerini içeren HTS kayıtları temin edilip hattın suç tarihinde baz bilgisi araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Esas | : 2020/8387 |
Karar | : 2022/5806 |
Tarih | : 28.04.2022 |
6458 sayılı Kanun’un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazete’nin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22. maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir.
Esas | : 2020/28570 |
Karar | : 2022/8309 |
Tarih | : 26.04.2022 |
Dosya kapsamı ve oluşa göre; sanık her ne kadar mağdurun aracına hiç binmediğini savunmuşsa da sanığın parmak izinin suça konu aracın sol ön kapı kolu iç kısmından edilmiş olması ve mağdurun araştırması sonucunda sanığın isminin çevreden kendisine söylenmesi karşısında; tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığa atılı suçun sabit olduğu anlaşılmakla; sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Esas | : 2021/23413 |
Karar | : 2022/5864 |
Tarih | : 19.04.2022 |
Oluş ve dosya kapsamına göre; … 6. Çocuk Mahkemesi’nin 17.02.2015 tarih ve 2014/193-2015/83 E.-K. sayılı hükmünün, “Gezi eylemleri devam ettiği sırada İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Ziraat Bankası’na ait bitişik vaziyetteki 4 adet bankamatiğe zarar verilerek ATM içerisinde bulunan bir miktar paranın çalındığı olayda, 4 numaralı ATM cihazı para koyma haznesi içerisi dış yüzeyinden elde edilen parmak izinin suça sürüklenen çocuk …’in sol el orta parmak izi ile aynı, cihaz para koyma hazneleri bölümü yerde bulunan naylon poşet üzerinden elde edilen parmak izinin de diğer suça sürüklenen çocuk …’nın sağ el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespiti üzerine her iki suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, suça sürüklenen çocukların aşamalarda alınan savunmalarında polisin biber gazı sıkması ve yaşanan kargaşa nedeniyle kendilerini korumak amacıyla ATM’lerin bulunduğu kabinin içerisine girdiklerini söyledikleri, olay yerinin gezi eylemleri nedeniyle oldukça kalabalık olduğu ve yaşanan kargaşada olay yerinde bulunan suça sürüklenen çocukların elde edilen parmak izlerinin suçun sübutu noktasında oldukça yetersiz bir delil olup yargılamaya konu olayda başkaca bir delil de bulunmadığından, suça sürüklenen çocukların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi”,
Esas | : 2020/21173 |
Karar | : 2022/4575 |
Tarih | : 11.04.2022 |
Sanığın ikametine 50 metre mesafede bulunan kapı pencereleri kırık ve açık olan metruk evde yapılan aramada, mutfak tezgahının altında kullanım sınırında kalan toz esrarın ve aynı evin diğer odasında üzerinde sanığa ait bir adet parmak izi bulunan hassas terazinin ele geçtiği olayda, üzerinde sanığa ait parmak izi çıkan hassas terazinin başka bir odada bulunduğu ve üzerinde bulaşık incelemesi yapılmadığı da dikkate alındığında, sanığın ele geçen uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, bu haliyle sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde hataya düşülerek “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
Esas | : 2020/26809 |
Karar | : 2022/6946 |
Tarih | : 07.04.2022 |
Katılanın evininin önüne kilitleyerek park ettiği aracının ertesi sabah sağ ön kelebek camı kırılarak araç içerisindeki teyp ve navigasyon cihazının çalındığı ve aracın sağ ön kapı dış yüzeyinden alınan parmak izinin sanığa ait olduğunun tespit edildiği olayda, sanığın aşamalarda değişmeyen inkara yönelik evinde beslediği kedisinin arada bahçeye atladığını, olay yerinin bahçelerine komşu bahçe olduğunu, kedisini almak için karşı tarafa geçmiş olabileceği ve duvarı atlarken arabaya temas etmiş olabileceğini savunması karşısında, suça konu aracın bagaj kapağı ve iç ön konsol kısmının da zarar gördüğü fakat sanığın bu bölgelerde parmak izine rastlanmadığı dikkate alınarak, sanığın atılı suçlardan beraati yerine yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Esas | : 2021/10295 |
Karar | : 2022/5087 |
Tarih | : 06.04.2022 |
Oluşa, dosya içeriğine, katılan beyanına, parmak izi ekspertiz raporuna göre, sanığın suça konu motosiklet üzerinden elde edilen parmak izinin ne şekilde bulunduğunu sağlıklı ve hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın TCK’nın 142/1-e, 143/1. maddelerine uyan suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Esas | : 2020/26913 |
Karar | : 2022/6660 |
Tarih | : 05.04.2022 |
Tüm dosya içeriğine göre; müştekiye ait ikametten hırsızlığa teşebbüs edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda, suça konu ikametin giriş kapısında bulunan zil üzerinde sanığın parmak izlerinin ele geçmesi ve 22/06/2015 tarihli tutanak ile müştekinin, yapılan telefon görüşmesinde … adında bir şahsı tanımadığını ve ikametine gelmesi için bir sebep olmadığını belirttiğinin tespit edilmesi nedeniyle sanığın atılı suçları işlediğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda; sanığın aşamalarda üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, ayrıca kovuşturma aşamasında fırıncılık yaptığı için ekmek dağıtımı esnasında bahsi geçen yerde parmak izleri çıkmış olabileceğini savunduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle müştekinin duruşmada dinlenerek sanık ile yüzleştirilmesi, sanığın hazır edilmesi mümkün değilse teşhise elverişli güncel fotoğrafları temin edilerek müştekiye gösterilmesi ve sanığın ikametine gelmesi muhtemel şahıslardan olup olmadığı sorulup, sanığın savunması doğrultusunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Esas | : 2021/5552 |
Karar | : 2022/3937 |
Tarih | : 29.03.2022 |
İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nce düzenlenen 01.08.2018 tarihli uzmanlık raporunda; suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu şeffaf renkli poşetler üzerinde elde edilen parmak izlerinin OPTES veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin herhangi bir parmak izi ile aynı olmadığı, ancak İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ‘nün 03.01.2019 tarihli yazısı ile üç adet parmak izinin sanığa ait olduğunun bildirildiği ve sanığın 30.01.2019 tarihinde yakalandığı ve parmak izlerinin alındığı ve yine 30.01.2019 tarihli raporda sanığın sağ el baş parmak, sağ el orta parmak izi ve sağ el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını ve 27.12.2018 tarihindeki kimlik başvuru formundaki imzanın ve resmin kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan poşetler üzerinden elde edilen izler ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü’nce 19.12.2018 tarihinde alınan parmak izleri ile karşılaştırması yapılarak parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
Esas | : 2020/6444 |
Karar | : 2022/2827 |
Tarih | : 16.02.2022 |
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde olay günü sanık …’ün sevk ve idaresinde sanık …’in ise yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada 4462 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sigaraların bulunduğu poşetler üzerindeki parmak izlerinin incelenmesinde sanık … ve sanık …‘e ait parmak izlerinin sigara poşetleri üzerinde çıktığının anlaşıldığı, yakalanan eşya miktarı, ele geçiriliş şekli ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki sanık … ve …’in diğer sanık … ile iştirak halinde hareket ederek üzerlerine atılı toplu kaçakçılık suçunu işledikleri anlaşılmakla sanıkların mahkumiyetleri yerine suçtan kurtulmaya yönelik ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmayan savunmalarına itibar edilerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi
Esas | : 2020/26144 |
Karar | : 2022/1848 |
Tarih | : 10.02.2022 |
Dosya kapsamına göre, müştekinin ikametinden gerçekleşen hırsızlık eylemi ile ilgili olarak yapılan parmak izi çalışması sonucu 28/08/2015 tarihli ekspertiz raporuna göre plastik takı kutusu üzerinden elde edilen 2 numaralı parmak izinin sanığın parmak izi olduğunun tespit edilmesi; sanığın savcılık sorgusunda evin içinde parmak izinin nasıl çıktığını bilmediği beyan etmesine rağmen sorguda ve mahkeme huzurunda hırsızlığın olduğu eve komşularla birlikte gittiklerini, parmak izinin bu sebeple çıkmış olabileceği şeklindeki aşamalarda çelişki arz eden beyanları; eve komşuların girdiğine dair sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanları dışında herhangi bir delilin bulunmaması, sanık ile müştekinin komşu olmaması ve birbirlerini tanımadıklarının anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçlardan mahkumiyeti yerine yasal, yeterli ve dosya içeriği ile uyumlu olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi
Esas | : 2021/4179 |
Karar | : 2021/20654 |
Tarih | : 28.12.2021 |
Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan savunmalarında suçlamayı ve parmak izini kabul etmediği, olay yeri inceleme ekibince yapılan incelemede olay yerinden elde edilen parmak izinin otomatik parmak izi teşhis (apfıs) sisteminde kayıtlı parmak izi ile karşılaştırma yapıldığında suça sürüklenen çocuğa ait olduğunun bildirilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuğun parmak izi örnekleri alınarak, olay yerinden elde edilen parmak izleri ile uzman bilirkişiye karşılaştırmasının yaptırılarak suça sürüklenen çocuğa ait olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Esas | : 2021/15705 |
Karar | : 2021/11091 |
Tarih | : 02.11.2021 |
Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 14 adet parmak izinin sanığın sağ baş parmak ve yüzük parmağı ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi ve materyallerin de imha edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığın yeniden parmak izi örnekleri alınıp, bu parmak izlerinin … Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü AFİS sisteminde kayıtlı olan parmak izleriyle karşılaştırmasının yapılarak ek rapor alınması, daha sonra tüm delillerin tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken önceki uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
Esas | : 2021/7596 |
Karar | : 2021/9790 |
Tarih | : 07.10.2021 |
Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2015/6205 sırasında kayıtlı olan uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu materyaller üzerinde, sanıktan usulüne uygun şekilde vücut izi (parmak, avuç izleri) ile genotip tespitine uygun örnekler (kan, tükrük, kıl vb.) alınarak, uzman kurum veya kuruluşa karşılaştırmalı vücut izi incelemesi ve karşılaştırmalı moleküler genetik inceleme yaptırılması,
Esas | : 2021/188 |
Karar | : 2021/14570 |
Tarih | : 28.09.2021 |
Müştekiye ait minibüsün evinin önünden çalınıp aynı gün terk edilmiş ve kapı kilidinin zorlanmış halde bulunduğu, minibüsün arka koltuğunda ele geçirilen bira şişesi üzerinde yapılan incelemede sanığa ait parmak izlerinin tespit edildiği, sanığın aracı ile giderken trafiği engellediği için suça konu aracı yoldan geçenlerin ittirmesi ile yol kenarına çektiğini savunması, sanığa ait parmak izinin çıktığı bira şişesinin ise aracın arka koltuğunda bulunması karşısında, atılı suçtan mahkumiyetine yeter delilin bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Esas | : 2019/4365 |
Karar | : 2022/3166 |
Tarih | : 15.03.2022 |
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin, uyuşturucu maddenin sarılı olduğu kağıt parçasının yüzeyinde nerede ve nasıl oluştuğu belirlenemeyen sanığa ait bir tek parmak izi dışında, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Esas | : 2017/2855 |
Karar | : 2021/4417 |
Tarih | : 06.04.2021 |
Tüm dosya kapsamına göre; Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/168 esas ve 2014/200 sayılı kararı ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen…’da 29/03/2014 tarihinde ele geçen siyah poşet içerisindeki uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu mavi poşetlerin konulduğu beyaz poşet üzerinde sanık…’ın parmak izlerinin tespit edildiği, sanık… hakkında tek delilin parmak izleri olduğunun anlaşılması ve sanık…’nun eski kiracısı olduğunu ve kendisinden istemesi üzerine poşet verdiğini, parmak izlerinin bu nedenle çıkmış olabileceğini savunması karşısında…’nun mahkemeye çağrılarak sanık…’ın beyanları doğrultusunda tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra sanık…’ın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen 22/05/2015 tarihli ekspertiz raporunda; Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/168 esas ve 2014/200 sayılı kararı ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen…’da ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu poşetler üzerinden elde edilen parmak izlerinin APFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; 1 adet parmak izinin sanığın sol el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan beyaz poşet üzerinden elde edilen iz ile karşılaştırılması yapılarak, beyaz poşet üzerindeki parmak izinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, APFİS sistemine kaydedilen parmak izleriyle yetinilerek düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
Esas | : 2017/1357 |
Karar | : 2021/2682 |
Tarih | : 24.02.2021 |
Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen 14.08.2012 tarihli ekspertiz raporunda; sanık …’da suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu siyah renkli poşetler üzerinde Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından elde edilen parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin sanığın sol el baş parmak ve sol el orta parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan siyah renkli poşetler üzerinden elde edilen izler ile karşılaştırması yapılarak parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, AFİS sistemine kaydedilen parmak izleriyle yetinilerek düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
Esas | : 2017/7488 |
Karar | : 2020/1893 |
Tarih | : 12.03.2020 |
Evinde ele geçirilen esrarın diğer sanık …’e ait olduğunu söyleyen sanığın savunması ve sanığın savunmasından sonra alınan parmak izi raporunda ev aramasında bulunan hassas terazide Hasan Hüseyin’in parmak izinin tespit edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; diğer sanık …’in suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulunan sanık hakkında, TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Esas | : 2014/14452 |
Karar | : 2015/23385 |
Tarih | : 02.03.2015 |
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen 19.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda; suç konusu esrarın bulunduğu poşetler üzerinde otomatik parmak izi teşhis sisteminde karşılığı bulunmayan 49 adet teşhise elverişli parmak izi olduğunun belirtilmesi ve tespit edilen bu izlerin sanık …’ye ait parmak izleriyle karşılaştırmasının yapılmamış olması karşısında; sanığın yöntemine uygun şekilde parmak izleri aldırılarak, poşetler üzerinde tespit edilen parmak izinin sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak eyleminin TCK’nın 37. maddesi kapsamında fiili birlikte işleyen yada TCK’nın 39. maddesi kapsamında suçun işlenmesine yardım eden sıfatında olup olmadığı tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması
Esas | : 2004/20897 |
Karar | : 2005/19400 |
Tarih | : 20.12.2005 |
Sanıkların aşamalardaki inkara yönelik savunmaları, hükme dayanan alınan ve teknik büro polis memuru Abdullah Dabak tarafından düzenlenen 06.12.2000 tarihli suç yeri inceleme raporu ile “Olay mahallinden elde edilen iki adet parmak izinin sanık Erol’un sağ el işaret ve serçe parmak izlerine benzediğini, ancak olay mahallinde bulunan parmak izlerinin tam ve tasnife elverişli olmaması, zayıf ve sönük olması nedeniyle mukayese tablosu yapılamadığının” belirtilmesi karşısında; olay yerinden elde edilen iki adet parmak izinin sanıklara ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması;
T.C.
Yargıtay
Yirminci Ceza Dairesi
2015/15298 E. 2019/1429 K.
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise; somut olayda, diğer sanık’tan ele geçirilen uyuşturucu maddelerin içerisinde bulunduğu siyah renkli poşetlerin dış yüzeyinden elde edilen parmak izlerinin sanık…’e ait olduğu, sanığın tüm aşamalarda ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisinin olmadığını, siverek ilçesinde esnaf olup tütün sattığını, tütün satmış olduğu poşetlerin daha sonra uyuşturucu satan şahısların eline geçmiş olabileceğini beyan ettiği, siverek ilçe emniyet amirliğinin 15.01.2015 tarihli tutanağında sanığın tütün alım satım işiyle uğraştığını doğrulandığı, diğer sanık…’un da alınan beyanında kendisine uyuşturucu madde satan şahsın sanık….olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün Bozulmasına, 07.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2013/9-241
K. 2013/293
T. 11.06.2013
* PARMAK İZİ ( Mala Zarar Verme Suçunda Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı – İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Kabul Edileceği )
* MALA ZARAR VERME ( Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı – İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Hayatın Olağan Akışı Kapsamında Kabulü Gereği )
* ARAÇ ÜZERİNDE TESPİT EDİLEN PARMAK İZİ ( Mala Zarar Verme/Sanığın Parmak İzinin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı – Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Hayatın Olağan Akışı Kapsamında Kabulü Gerektiği )
* HAYATIN OLAĞAN AKIŞI ( Mala Zarar Verme Suçunda Aracın Üzerinde Sanığın Parmak İzi Bulunduğu/Başka Delil Bulunmadığı – İzin Aracın Zarar Gören Kısımlarında Olmadığı/Sanığın Aracın Yanından Geçerken Dokunmuş Olabileceği Savunmasının Kabul Edileceği ), 5237/m.151
ÖZET : Mala zarar verme suçunda; uyuşmazlık; sanığın mala zarar verme suçunu işleyip işlemediğinin belirlemesine ilişkindir. Görgü tanığı bulunmayan olayda, sanık aleyhine değerlendirilebilecek tek delil, katılanın aracının sağ kapı camında bulunan ve sanığa ait olduğu ekspertiz raporu ile tespit edilen sağ el orta parmak izidir. Ancak aracın diğer kısımlarında, özellikle de zarar verilen bölümlerinde sanığa ait parmak izi bulunamamıştır. Olay gecesi katılanın aracını bıraktığı kapalı otoparkın dolu olduğu ve katılanın da aracını diğer araçların çıkışını engelleyecek şekilde park ettiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, sanığın katılanın aracının yanından geçerken elinin cama değmiş olabileceğinin mümkün olması ve sanığın aksi ispatlanamayan bu yöndeki savunmasının hayatın olağan akışına da uygun bulunması karşısında, somut başka bir delille desteklenmeyen ve aracın zarar gören bölümlerinde değil de, başka bir yerinde tespit edilen tek bir parmak izine dayanılarak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesine imkan bulunmamaktadır.