Dinleme Esnasında Tesadüfen Elde Edilen Deliller-5271 sayılı CMK’nın 138/2.
8 Nisan 2016İCRA İFLAS HUKUKU – İHTARNAME ÖRNEĞİ
14 Nisan 2016Hatırı sayılır bir kesim teminat senetinin ne olduğu ne işe yaradığı, ticaret kanunu, icra iflas ve borçlar kanununda ne gibi hükümleri olduğunu bilmiyor.
Teminat senetleri hakkında bilinenler, bilinmeyenler
Hatırı sayılır bir kesim teminat senetinin ne olduğu ne işe yaradığı, ticaret kanunu, icra iflas ve borçlar kanununda ne gibi hükümleri olduğunu bilmiyor.
Bu sebeple ticari hayatta sıkça teminat senetleriyle karşılaşılıyor ve altına imza atılıyor. Bu senet yüzünden borç altında kalanlardan tutun da evine icra gelene kadar bir çok eve tabiri caizse ateş düşüyor.
Teminat seneti hakkında biraz bilgi vererek konuya başlayıp, hangi hallerde kullanıldığına ve nerede kullanılmaması gerektiğini örnekleriyle açıklamaya çalışalım.
Teminat seneti nedir ?
Türk ticaret kanununda ve borçlar hukukunda kıymetli bir evrak niteliği taşıyan belgeler arasında yer almayan teminat seneti sözleşme güvencesi çerçevesinde iş ve hukuk hayatında yaşam bulan önemli bir ticari, hukuki belgedir.
Bir anlaşma uyarınca işin, verilen sözün, mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini aksi taktirde şöyle bir sorumlulukla karşı karşıya kalacağını beyan eden tarafın imzaladığı şartlı-bedelli senete teminat seneti denir.
Ticari hayatta duyulan ve sık sık karşılaşılanın dışında aslında teminat senetleri bankalara kredi talebinde bulunanların alacak senetlerini (Borç seneti) teminat (Bir nevi kefil) olarak sundukları senetlerdir.
Teminat Seneti ile Borç Seneti arasındaki fark nedir?
Teminat seneti bir sözleşmeye güvence olarak ileri sürülen sözleşme konu olan iş eksik veya hiç yapılmazsa karşı tarafın zararnı tazmin etmek üzere karşılıklı menfaat ilkesine göre hazırlanmış güvence belgesidir.
Borç seneti herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş tarafların bilerek, isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme sözü niteliği taşıyan imzalı kıymetli evrak, bonodur.
Teminat seneti nasıl düzenlenir?
Öncelikle teminat senetlerinde olmazsa olmazı anlatarak konuya başlayalım. Teminat senetlerinde senetin teminat seneti olduğu açıkça belirtilmeli, senete atıf yapılmalı, ayrıca teminat senetine konu olan iş sözleşmesi de hazırlanıp her nüshalarının da taraflarda olması sağlanmalıdır.
Maddeler halinde sıralarsak:
1-) Senetin vade kısmına “Teminat Senetidir” ibaresi yazılmalıdır.
2-) Senetin ön yüzüne “Şu sözleşmeye konu olarak hazırlanmıştır ” denilmeli,
3-) Senetin arka yüzüne (Ciro edilen bölüme) Hangi konu için teminat senetinin hazırlandığı özetlenmelidir.
4-) Özet kısmında “-şu,şu anlaşma üzerine bu teminat sözleşmesi hazırlanmıştır, sözleşme konusu tamamlandığında teminat senetinin hükümleri geçersizdir, ciro edilemez” notu borçlunun güvenliği açısından yazılması önemlidir.
5-) Rakamı yazılmayan, kısaca boş senete atılan imzalar borç doğursa da yasal değildir. Tarafların bilgisi halinde doldurulmalıdır. Alacaklı, işveren tarafından tutarı boş bırakılan senetler imza için talep edilemez. Boş bırakılıp sonradan doldurmak aynı zamanda suçtur.
Yukarıdaki ana şartlar dışında hazırlanmış teminat senetleri ya bildiğimiz borç doğuran senetlerdir ya da geçersizdir.
Teminat Senetine Örnek:
Yukarıdaki senet örneğinde normal borç senetinden teminat seneti hükmü kazanması için bu belge üzerinde bazı eklemeler yapmak gerekecektir. Hiçbir bilgi yer almasa bile fatura, makbuz, ayrıntılı sözleşmelerle ispat kısmen mümkün olsa da borçlunun kendini sadece anlaşma yaptığı konu ile ilgili sorumluluğunu sınırlandırma asıl amaç olmalıdır.
Ön yüzde sol tarafta gösterilen yere teminat senetinin konusu hakkında kısa bir not düşebilirsiziniz. Mesela:
İş bu bono, XX araç satışından kalan bakiyenin XX TL’lik vadesi ödendiğinde aracın tesliminin gerçekleşeceğini gösteren teminat senedidir.
Ön yüzden ayrıca arka tarafa (ciro edilen kısım) – “Bu senet XXX iş akit sözleşmesinde taraflardan XXX kişinin yükümlü olduğu ileri belirtilen zamanda belirtildiği şekilde yapılacağına dair teminat olarak düzenlenmiştir. İçeriği dışında kullanılamaz, devredilemez, sözleşme dışı işlemlerde ve sözleşmenin tamamlandığı anda geçersizdir” şeklinde ibare eklenmelidir.
Sadece senet üzerinde “Teminat Senetidir” ibaresi yeterli midir?
Senet üzerine yazılacak olan bu ibare tek başına seneti teminat seneti olma hüvviyetini kazandırmaz. Teminat Senetidir, Devredilemez, Ciro edilemez ibareleri tek başına geçersiz, hiç yazılmamış kabul edilir.
Gerek mahkemeler, gerekse yargıtay senete konu olan anlaşmanın hükümlerini ararlar. Ayrıntılı bilgi verilmişse yargıtayın teminat seneti olarak kabul ettiği kararlar mevcut olsa da detaylı bir sözleşmenin seneti işaret eden maddelerin varlığı en önemli delil ve ispat yoludur.
Burada önemli olan husus; bedeli ödendiği halde tahsile konulan teminat senetlerinin ödendiğine ilişkin delil sunulabilme olanağının bulunması konusudur. Yapılan ödemelerle ilgili tahsil makbuzu, fatura, banka dekontu çok önemlidir.
Tek Taraflı Menfaat Doğuran Teminat Senetleri :
Tek taraflı menfaat doğuran T. Senetlerine genelde iş başvuruları, iş sözleşmeleri, kira, alım satım ve devir işlemlerinde yapılan T. senetlerinde ciro olaylarında karşılaşılmaktadır.
Borçlunun rızası dışında müeyyideler içeren teminat senetlerinde ciro veya icra yoluyla tahsillerde menfi tespit davasıyla senetin sorumluluğu dava konusu edilerek geçersiz hale detirilebilir. Diğer bir husus, senette ve arkasında teminat olduğunu ileri sürebilecek delil ve senet dışında teminat senetini işaret eden ayrı bir sözleşmenin varlığının ispatı yeterli olacaktır.
Teminat Senetlerinde İcra takibi ve Haciz işlemleri:
Alacaklı açısından Teminat Seneti:
Mesela Bir firmadan 100 adet ticari mal sipariş ettiniz. Parasını peşin ödemeniz gerekti. Ve siz malın istediğiniz ölçüde ve kalitede olması, eksik, bozuk olması durumunda kendinizi güvence altına almak için senet imzalattınız. Karşı taraf ise senetin sipariş edilen mallar için belirtilen zamanda, şekilde ve kalitede olmak koşulu ile teminat seneti olduğu notunu düşerek seneti imzaladı.
Mallar istenilen zamanda gelmedi üstelik kalitede de sıkıntı var. İade talep ettininiz, değiştiririz dediler. Bunu da yapmadılar…
Alacaklı için Sonuç: Elinizde mal sipariş ve teslim formları, varsa fatura, tahsilat makbuzu ile teminat senetinin karşılığı gelen tutarın tahsilini yargı yoluyla isteyebilirsiniz.
Borçlu Açısından Teminat Seneti:
A firmasından mal aldınız ya da hizmet anlaşması yaptınız. Bedeli tamamlandığı halde karşı firma anlaşmaya uyarınca hazırlanmış teminat senetini tahsil için icraya vermiş, başkasına ciro etmiş olabilir…
Burada ilk olarak menfi tespit davası açılarak borcun aslında nereden kaynaklandığını ispat etmeniz gerekiyor. Haciz işleminde eşyanızı veya mallarınızı kurtarabilmek, durdurma yapabilmek için belli bir oranını %30 civarı yatırarak haczi bir süre dondurup zaman kazanmalısınız. Ayrıca senetin bağlı olduğu sözleşmeyi delil olarak sunarak bunun kambiyo alacağı niteliğinde değil, şartları olan bir akitten kaynaklanan güvence bedeli olduğunu elinizdeki sözleşme, tahsil makbuzları ve faturalarla ispat etmeniz çok kolaydır.
İş Başvurularında Teminat Seneti
İş başvurularında ve iş sözleşmelerinde imzalanan/imzalatılan sözleşmelerde de durum pek farklı değildir. Bu gibi sözleşmelerde işverenin talep ettiği teminat adı altındaki senetlere bağlı iş akdinden kaynaklanan bir senet olması sağlanmalı, bu akdin nüshasının bir örneği işçide de bulunmalıdır. İşten ayrılma, kovulma, hastalık, kaza gibi durumlarda firmaların seneti icraya, tahsile vermesi sık karşılaşılan bir durum olsa da aslında tek taraflı menfaat doğuran sözleşme vasfı taşıdığından hukuksuz bir işlemdir. Burada borçlunun bunu ispat etmesi yükümlülüğü doğmakta mahkemede ispat ettiği takdirde uğradığı maddi ve manevi zararı tazmin-talep hakkı da bulunmaktadır.
Sözün özü firmaların verdiği işi, malı ve sorumluluğu güvence altına almak için talep ettikleri teminat sözleşmeleri karşılıklı iyiniyet ve açıklık ilkeleri var oldukça hukuka uygun, tek taraflı olduğunda ise hukuksuz bir işlemdir.
İşe başlarken dikkat edilmesi gerekenler:
Sizden imza atmanızı istedikleri senetin miktarı yazılı olmalı, teminat seneti olduğu açıkça belli olmalı ve ayrı bir sözleşmede teminat senetinin geçerlilik koşulları yazılı olup önce okunup bir nüshası sizde kalacak şekilde imza atmalısınız.
Sözleşme var, teminat diye teminat seneti işaret edilmemiş, belirtilmemiş, imzalatılan senette vade yazılmışsa bu iyiniyetin istismarı niteliğine girme tehlikesi arz etmektedir.
Bu şartlar haiz olduğu müddetçe teminat senetleri borç seneti hükümleri taşımamakla beraber senetin devri, cirosu da mümkün değildir.
Senetlerde Haciz, Ödeme Emri gelirse ne yapmalı?
1-) Borcunuzda, borç miktarında borçlunun itirazı yoksa 10 gün içinde ödeme yapılmalı,
2-) Senetteki şekil şartları borçlunun rızası dışında hazırlanmış, imza kendisine ait değilse 5 gün içinde,
3-) Takibin dayanağı kambiyo senedi niteliklerine haiz değilse 5 gün içinde,
4-) Borca konu olan bononun tutarının itfa (ödeme), zamanaşımı inkar varsa yine 5 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesine başvuru yapılmalıdır.
İmza itirazınını reddi (haksız yere inkar) halinde %10 ek ceza hükmü uygulanır.
http://www.mutlakbutlan.com/
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
Esas No:2017/1140
Karar No:2018/563
K. Tarihi:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2014/611-2014/825
Taraflar arasındaki “borca itiraz” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara Batı İcra (Hukuk) Mahkemesince itirazın kabulü ile takibin iptaline dair verilen 25.02.2014 gün ve 2013/873 E., 2014/159 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 08.05.2014 gün ve 2014/11364 E., 2014/13598 K. sayılı kararı ile,
(…Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılmış olup, borçlu süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Takip dayanağı bonoda “teminattır” ibaresinin bulunması, Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda neyin teminatı olduğu açıklanmadığı sürece, başlı başına senedin teminat senedi niteliğinde olduğunun kabulünü gerektirmez.
Somut olayda borçlu, senedin teminat olarak verildiğine ve borca itirazlarına ilişkin İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen ve takip hukuku açısından geçerli, yazılı bir belge de sunamadığı gibi dosyaya sunduğu araç satışına ilişkin belgeler de alacaklı tarafından kabul edilmediğine göre mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir…) gerekçesiyle ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Alacaklı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Talep borca itiraza ilişkindir.
Borçlu takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ve buna ilişkin şerhin senedin arkasında mevcut olduğunu, alacaklı ile aralarında 04.08.2013 tarihinde traktör alımı ile ilgili sözlü bir anlaşma yapıldığını, traktör bedeli olan 13.500,00 TL’nin 20.10.2013 tarihinde ödenmesi, Ahmet Biçer’in de bu tarihe kadar traktörün trafikle ilgili resmî işlemlerini tamamlayıp satışa hazır hâle getirmesi hususunda anlaşarak aralarında bir teminat senedi düzenlediklerini, traktörü devir almak için notere gittiklerinde trafikten men edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine satışın yapılamadığını, mülkiyetinin hâlen Ahmet Biçer’e ait olduğunu, devrini alamadığı bir araç için ödeme yapmasının mümkün olmadığını ve borcunun bulunmadığını, Ahmet Biçer’le traktör alımı dışında başka bir ticari ilişkinin de mevcut olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili takip dayanağı bononun arka yüzünde sadece “teminat senedidir” ibaresinin bulunmasının onun kambiyo senedi vasfını etkilemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarına göre de bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için ya senet üzerinde neden teminat verildiği ya da ayrı bir belge ile söz konusu senedin teminat senedi olduğunun belirlenmesinin gerektiğini, takibe konu senedin teminat senedi olmayıp, alacaklı müvekkilin davacıya elden verdiği para borcunun karşılığı olarak düzenlendiğini, 19.09.2013 tarihli vekâletnamenin traktörü dilediği bedel ve şartlarda satması hususunda dava dışı İhsan Yılmaz’a verilmiş vekâletname olduğunu, vekâletnamede senetten bahsedilmediği gibi vekâletnamede davacının da taraf olmadığını savunarak şikâyetin reddi ile takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini istemiştir.
Yerel Mahkemece takip konusu senedin arkasında “teminat senedidir” ibaresi yazılı olup takip konusu senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermediği, alacağın varlığının kanıtlanmasının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle şikâyetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
Alacaklı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 776/b maddesinde açıkça senedin “Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini…” içermesi gerektiğinin belirtilmiş olması karşısında, “teminat senedidir” ifadesi taşıyan bir senedin kayıtsız ve şartsız olduğu söylenemeyeceği, alacağın varlığı ancak yargılama sonucu ortaya çıkacağından, kaldı ki teminat senedi olmayan bir senedin arkasına “teminat senedidir” ibaresinin yazılmış ve alacaklının da bu yazıyı görerek senedi kabul etmiş olması hâlinde bu senedin teminat senedi olmadığı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını alacaklı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; senette bulunan ‘Teminat Senedidir’ kaydının “neyin teminatı olduğu konusunda bir açıklık bulunmaması durumunda” senedin mücerretlik (soyutluk) niteliğini ortadan kaldırıp kaldırmayacağı, burada varılacak sonuca göre kambiyo senedinin geçerli olup olmayacağı, ayrıca bu kambiyo senedine karşı ileri sürülen bu tür bir iddianın ne şekilde ispat edilmesi gerektiği noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776 ncı maddesine göre bononun senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelime, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi, vade, ödeme yeri, kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adı, düzenlenme tarihi ve yeri ile düzenleyenin imzası bulunmalıdır.
Bu çerçevede belirlilik (muayyenlik) kambiyo senetlerinin temel unsurlarından biridir. Tedavül kabiliyeti de dikkate alındığında, bononun bütün unsurlarının açık, net, yoruma elverişli olmayacak biçimde belirgin olması gerekir. Öztan’ın da ifade ettiği gibi poliçe ve bono keşidesi “şart kabul etmeyen” bir işlemdir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, 2. b., Ankara 1997, s.451). Nitekim Türk Ticaret Kanunu’nun 777 nci maddesi zorunlu unsurları taşımayan senedin bono niteliğinde olmadığını belirttikten sonra vade, keşide ve ödeme yeri konusunda da yedek hukuk kuralı getirerek oluşabilecek boşlukları doldurmuş ve belirlilik ilkesini bu şekilde desteklemiştir. Avizo, bedel, faiz, protestodan muafiyet ve yetki şartı gibi kayıtların konulması kabul edilmekte ise de, illetten mücerretlik veya muayyenlik vasfını ortadan kaldıran kayıtların bono üzerine konması, onun kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Takipte dayanılan 20.10.2013 vade tarihli ve 13.500,00 TL tutarlı bononun arka yüzünde “teminat senedidir” ibaresi bulunmaktadır.
Bonoda teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden bu ibare bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmaz.
Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2001 gün ve 2001/12-233 E., 2001/257 K.; 20.06.2001 gün ve 2001/12-496 E., 2001/534 K.; 24.02.2010 gün ve 2010/19-67 E., 2010/99 K. sayılı kararlarında da aynı hususlar benimsenmiştir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
İlgili Maddeler
- İİK 169/a Madde
- İİK 169/a Madde